11 Ekim 2008 Cumartesi

AMAN ANNE...

Yine deniz yine yaramazlık e napalım denizi çok özledik...

Bu yaz şansıma deniz hep bozuktu. Dalgalar bizi görünce coşuyordu acaba dedim bize mi kızdı bu? köpürüp duruyordu. Dalgalı günlerden birinde artık dayanamıyoruz ve denize hucuuum. Bir gittik koskoca sahilde biz yaramaz 4 kişi, başka kimse yok. Uzaklarda biryerlerde bir kaç kişi daha var o kadar. Ama dayanamadık büyük yeğenle ben girdim, çocuklar avaz avaz ağlıyolar, Biz mi ? Dalgalardan duyulmayan çocuk sesiyle kendimizden geçmiştik. Dalgalarla kıyıya vurulup tekrar geri geliyorduk. Müthiş eğlence... Neyse dayanamayıp çocukları da aldık. Dalgalar çok yuksekti ama dalgalı denizin zevki bambaşkaydı. Paşa mı dışarı çıkmak istemiyordu, arada dalgalar paşamı alsada benden nerde diye aranırken annelik içgüdüsü onu buluyordum. Artık bitap düştüm dışarı çıktık fakat bizimkiler çıkmak bilmiyor ve ben çıkarken korkak paşa dayanamayıp oda çıktı.

"Anne çok şanslıyım biliyon mu" dedi paşa, senin gibi bir annem olduğu için ; sen bana arkadaş gibisin "kerata annee" :p

Yine birgün artık deniz durgun saat 17.00 sularında yüzerkene bizimde canımız sııkkın büyük yeğen gelemedi ama biz denize hucuuumm...İş anneanneyi ikna etmek lafta denize gitmeyi istemeyen bendim; beni kandıran paşa ve prenses yeğeni (halbuki ben kandırmıştım onlardan çok ben istiyordum denize gitmeyi) aldım. Anneanne başladı gene hava soğuk akşam oluyor çok durmayın dalgalıysa girmeyin vs.. Hemen çocuklara döndüm ııııhh tamam mı duydunuz anneannenizi beni üzmek yok. Tammaaam çığlıkları ile biz gittik.Bir baktık deniz çarşaf gibi allah allah ama gene kimseler yok 2 küçük çocuk vardı dışarısı rüzgarlı ve soğuk olmasına rağmen deniz sıcaktı . Girdik. Bir süre sonra üşüdüm ama bizimkiler çıkmıyor, donduuuummm diyorum çıkmıyorlar.

Ben çıkmıcam ağlıyorlar. Neyse hava bir bulutlandı, karardı. Yağmur geliyor bir fırtına rüzgar biz kaçıyoooozz. Paşa ve prenses gülüyorr amma macera olur çıkmayalıım diyorlar. Yürüyün dedim anneannen gelecek olan bana olacak. Neyse koşarak geldik eve anneanne eli belinde bir bağırdı. Saat kaç havayı görmüyon mu (dırdır vırvır) şöyle bir dönersin çocuklara (göz kırptım) sizin yüzünüzden yaramaz çocuklar siz beni delirteceksiniz dinlemiyosunuz beni dedim. Bizimkiler yine koptuu aman allahım gülmekten kırılıyorlar... (aman anne pes yani) şşşşttttttt çaktırmayın.

Not: resim burdan alınmıştır.

4 yorum:

GeCe dedi ki...

annemi kızdırmayın hıııı kızarım yoksa :) yaw bunları neden ben burdan okuyorum da bana daha önce anlatmıyosun hı?

NeS dedi ki...

Ooooh maaşallah. Sizde bu anılar varken bu blog satırları da yetmez olur valla. Kıskandım mı ne yaşadıklarınızı :) Bir dahakine Ge-Ce ve beni de almadan denize gitmek yok. Bizde o güzel şen-şakrak geçen günlerinizden birinde varolalım.

Adsız dedi ki...

bilmiyorum ne diyecegimi ama hayta senin gibi hep güler yüzlü mutlu bakabilmek. her insan sizin gibi olabilse ne mutlu

Paşa dedi ki...

Yorumlarınız gerçekten güzel fakat hayat kısa insan hayata ne yönle bakarsa onu alır tıpkı aynaya bakmak gibi o yüzden neşeli canlı olmaya çalışırım.Her insan gibi birçok sıkıntı çektim halada çekiyorum ama sonunda sabredip kazanmanın mükafatını almak var olduğunu da biliyorum.Bana çevremdeki insanların desteği öncelikle ALLAH İNANCI sayesinde sıkıntıları atlatıyorum atlatmak zorundayım.İnanmayacaksınız belki rahmetli olan anneannem ve dedemin desteğini,tesellilerini rüyamda görüyorum.(tabi rüyamda gördüğüm bazı büyüklerimizinde)Kendim çocuğum geleceğim ve çevremdeki insanlar için bunu yapıyorum...SIR adlı bir kitap okudum o beni çok etkiledi ve kitabın özü;İNSAN NEYİ DÜŞÜNÜRSE NEYİ İSTERSE NEYE KENDİNİ ADAPTE EDERSE ONU YAŞAR...
(olumlu olumsuz her düşünce)...SAYGILAR